Gül mevsimindeyiz şimdi...

Gül-i ruhsarına karşu, gözümden kanlu akar su

Habibim fasl-ı güldür bu, akar sular bulanmaz mı

Fuzuli’nin gazelinde sevgilinin yanağıdır gül. Sevgiliye özlemle, gül mevsiminin yağmurları kadar gözyaşı döker şair. Öyle çok ağlar ki, gözünden yaş yerine kan gelmektedir artık.

Edebiyatımızda gül, bülbül ve har (diken) üçlüsünün özel bir yeri vardır. İmkansız aşklar anlatılır bu sembolerle. Gül, ulaşılamayan güzelliktir. Bülbül kavuşamayan aşık. Bülbülün önündeki engellerdir dikenler; güzelin yanındaki kötüler, sevenin karşısındaki olumsuzluklar; bazen rakipler, bazen de sevgilinin nazı ve eziyetidir. Özleminden ağlayan bülbülün sesidir bahçeden kulağımıza gelen...

Bahçenizdeki güle bir daha bakın. Karşınızdaki ulaşılamayan sevgilinin güzelliği, imkansız aşkın acısı, tutkunun rengi, ayrılığın hüznüdür. 

Bitki seçimleri ve çevre düzenlemeleri ile hayattan esintileri taşıyabilirsiniz bahçenize.  

Orası artık sadece bir bahçe olmaktan çıkar, sizin için hoş bir yaşam alanı olur.